Prof. Dr. Ümit Özdağ'a gönderdiğim mektup..
- Kani Fatih Turhan
- 12 Şub
- 5 dakikada okunur
Bazılarınız bu mektupta yazdıklarımın gerçekliğini İmamoğlu olaylarında algıladı. Ya bizi görmek istemediniz, ya da göremediniz. Ancak biz hep buradaydık! Bilinen 5 Bin, tahmin edilen 10 Bin yılı aşkın süredir buradayız! Biz bu sebeple son olaylara 'Uyanış' diyoruz! Türk milleti artık gerçekleri gördü ve uykusundan uyandı!
Tarihimizde derin devlet yok, hiç olmadı! Lakin, derin bir Türk milleti hep vardı! Var olmaya da devam edecek! Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza kadar yaşayacaktır!
Türk milletinin kutlu tarihinde, adı Türk milliyetçilerinin ve Türk Devletlerinin önemli simgelerinden biri olarak yazılacak Prof. Dr. Ümit Özdağ; bugün Silivri'de suçu olmadığı halde, tutuklu bulunuyor. Türk milleti onun esir olduğunu düşünmektedir.
Sen de, Prof. Dr. Ümit Özdağ'a mektup iletmek istersen ; https://umitozdagamektup.com/
2161
Kani F. T.
12 Şubat 2025
Bu satırları yazarken mektup yazan vatansever dostlarımın kendisini açık etmesi ne kadar doğrudur diye düşündüm. Çünkü düşman fiili bir işgalde bu isimleri bertaraf etmek isteyecektir. Lakin gerçekte ne kadar işgal altında değiliz bunu da sorguladım. Ve zaten bizi de tanıyor, her platformda engellemeyi başarıyorlar. O halde adımız tarihteki doğru tarafta durduğumuzu kanıtlar biçimde kitaba geçsin demek gerekiyor.
Bir Türk milliyetçisiyim. Kuvacıyım, Kemalistim. Fikrim, duruşum ve tavrım Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Türkçülük bana göre kişinin kendi kendisine koyabileceği bir sıfat değildir. Niteliktir. Türkü yükseltmek, yüceltmek için çalışan, üreten, geliştiren ve başarılı olarak insanlığın ortak hafızasında 'Türkü' gururlandıranlar Türkçüdür. Bunu başarabilir miyim zaman gösterecek.
Ancak devletine, ülkesine, Türk milletine hizmeti görev edinmiş biri olarak, kasıtlı düşmanlık ve oyunların bizzat şahidiyim. Sizin kadar muhatabıyım. Sizi hapse atarak, bizi de projelerimizi sabote ederek tutsak ediyorlar.
Bugün sizin içeride olmanız benim gibi vatanseverlerin sesini kesmek, önünü tıkamak ve ötekileştirmek için atılmış ciddi bir adımdır. Bunu sizin şahsınızda benim sesimi kesmek için yaptıklarının gayet farkındayım. Diğer vatanseverler gibi.
Bize sözde zulüm edenlerin gayeleri açık. Anadolu ve Trakya'da, Türk varlığının asli unsur niteliğini sonlandırmak, Türklüğü 37 etnik ve mezhepsel parçaya bölerek bütüncül koruyucu etkisini yok etmek istiyorlar. Türkistan'daki, Balkanlardaki etki alanımızı da daraltmak, soy bağını da etkisizleştirmek istiyorlar. Bu sebeple azınlıklar yaratarak adı konmamış bir işgale imza atıyorlar. Sözde toprak kazanma ve etki artırma gibi yalanlarla halkı kandırarak eylemlerini sürdürüyorlar. Bunun farkında olanlar Kemalist Türk Milliyetçileri'dir. Sesimizi duyurmaya başlayınca planları suya düşecek diye endişeye kapıldılar. Bizi durduracaklarını sanıyorlar. Oysa ben nasıl tek Kani değilsem, Ümit, tek ümit değilse, hiçbir Türk Milliyetçisi bir sayı değildir. Fikirler, düşünceler, gerçekler ve mantık fizik kanunları çerçevesinde yaşamaya devam ederler. Engellenemezler. İstedikleri kadar FETÖ, PKK ve türevi yaratsınlar, boşadır!
Ülkede bir yolsuzluk girdabı var. Bu girdap paravanlar, şahıslar üzerinden tüm halkı içine çekmeye çalışıyor. Kara-para saklanmayan, utanılmayan bir kazanca dönüşmek üzere. Enflasyon ahlaksızlığı değil, ahlaksızlık için enflasyon yaratılıyor. Bu da halkın, Türk toplumunun kendisine inancını sorgulatmak içindir.
Peki bu düzeni kuranlar kimler? Ben hainleri birkaç başlıkta adlandırıyorum. Teslimiyetçiler, Ayrılıkçılar, Özentiler, Klancılar. Bu zihniyetlere sahiplerin birbirini dolaylı veya doğrudan desteklediğini gördüm. Bazıları bilmeyerek, salak olduğu için bu gruplara çanak tuttu. Oysa hepsi bir çete. Bunu biliyoruz.
Bu çete sadece hırsızlık yapmıyor. Türklerin küresel marka yaratmasına, katma değerli üretim oluşturmasına, iş alanları var etmesine engel oluyorlar. Buradaki amaç 'Türk; başarısızdır, yeteneksizdir, beceriksizdir, kalitesizdir, niteliksizdir' algısını yerleştirmek. Oysa nitelikli insan kaynağımız var. Pırıl pırıl gençler ve devletin yazılı sağladığı 'fırsat eşitliği' imkanları var. Devletin bu kaynaklarına Türklerin erişmesi istenmiyor. Edilgen bir toplum yaratarak genç beyinlerin yurtdışında 'köle' olması isteniyor. Özel sektör ya bu zihniyete teslim olmuş ya da ahlaksız veya beceriksizlikle çeteye hizmet eder konumda.
Türk gencinin tek sığınağı devlet, bugün onun yanında değil. Türk sermayesinin vatansever birleşkesi bir çatı, Zafer Partisi öncülüğünde her an kurulabilir.
İşte sizi bir de bu sebeple sevmiyorlar. Bunların, kötü niyetlerinin karşısında olduğunuz için. Teğmenlere de bu sebeple saldırdılar. Ben partici biri değilim. Yobazlığın her türlüsüne karşıyım. Yarın yanlışınız olsa, size ilk tepki gösterecek kişiyim. Lakin bugün Zafer Partisi üyesi olmaktan gurur duyuyorum. Ve beni mutlu eden siz yokken de kurumsal mücadeleyi aksatmayan bir oluşum inşa etmiş olmanızdır. Derdimiz, yolumuz, mücadelemiz büyük ve zor. Ancak üzülmeyin. Umutluyum. Yolun sonuna geldiler. Bize düşmanlık eden güruh; bu ülkede bize düşmanlık ederek hem toprak kaybediyor, hem de kendi yatırımlarını zarara uğratıyor. Bu ülkenin asli unsurlarını muhatap almadan atacakları adımın değeri olmadığını 100 yıl önce öğretmiştik. Yine hatırlatıyoruz.
Bize, size muhtaçlar. Gündeme bakarak olumsuzluk ile beslenmiyor ve umutlu olmayı tavsiye ediyorum. Türkiye'nin bu yılın ortasına bir karar vermesi gerekiyor. Bu karar şudur. Dünya için yepyeni bir ekonomik reform veya devrimin arifesindeyiz .Karar verici sermaye bunun için bir model ülke belirleyecek.
Türkiye'nin dip ekonomisi bu sisteme model olmak için müsait. Diğer uygun ülkelerden avantajıysa, teknoloji okur-yazarlığımız yüksek. Nüfus diğerlerine oranla daha az. Sanayi temeli ve tarım arazisi var. Coğrafya geçişken, turizm ve kültür için de merkez. İnsanların yoğun emek işlerde çalışmadan yaşayabildiği algokratik bir sistem kurulacak. Bu sistem için uygunuz.
Çin bu konuda önemli ön yatırımlar yaptı. Türkiye'nin kesişim noktası olarak rekabeti ve gelişmeyi ölçümlemek için uygunluğu yüksek. Batı ile iyi ilişkilerimiz, Çin cephesine halkın tavır almaması bu anlamda çok değerli. Rus-Ukrayna savaşı olmasaydı en ideal ülke Ukrayna olabilirdi. Romanya ve Balkan Cumhuriyetleri de bir avantaja sahip.
Bu modelleme için Türkiye'de blokzinciri gelişmişliği düşünülürse; Amazon ve Microsoft gibi şirketlerin de gözü burada. Japonya gibi batı devleri, Amerikan ekonomisini daha fazla korumak istemeyebilir. Ve bizimle arası da gayet iyi.
Sorun şu: kara para-yolsuzluk-adaletsiz gelir dağılımı ve fırsat eşitliği olmaması. Düzensiz göç meselelerinden hızla uzaklaşmak zorunda olmamız. Yani Yüce Türk milleti net bir karar vermek zorunda.
22 yılda olmaması şimdi olmayacağının anlamına gelmez. Türkiye'de iktidara yakın olayım, hep kazanan olayım tayfası artık bu düşüncenin kazandırmayacağını anlayacaktır.
Halk; patronunun şirketinden, yöneticilerin kendisinden, yanındaki arkadaşının da kendisinden ve kendisinin de yanındaki ve altındaki çalışan iş arkadaşların çaldığını anlayıp sermaye ve üretim yaratmadığını farkeder ve buna dur diyecek devrimi gerçekleştirmek isterse mümkündür. Bence isteyecektir.
Bunları iyi anlatmamız gerekiyor. Şimdi kara para-yolsuzluk için ses çıkartmayan bu çarkın parçası olduğunu kabul edip ses çıkartmıyor. Ancak 'eldeki bulgurdan oluyor, kazma' konumuna düşmemek için sözlerimize kulak verecektir.
Bizim milletimiz uyanıktır. Bu fırsatı kaçırmaz. Engel olanı da seçmez. Bir dönem bana göre artık bitmiştir. Bartu Soral Hocamın Zafer Partisi için yaptığı çalışmalarının kıymetini daha da iyi hissedeceğiz. Öngörüme göre sizi daha fazla esir tutamayacaklar. Cambaz oyununa gelmeden söylediklerimi tartışmamız ve hazır olduğumuzu hissettirmemiz gerekiyor. Benim kişisel meselelerimde eminim bu yolda iyi adımlar atılmasına sebep olacaktır. Ense karartmadan, umutla çalışmaya, üretmeye ve geliştirmeye devam. Türk milliyetçileri, daha çok birlik olarak!
Şunun bilinmesi lazım, devri bir önceki dönem bitmesi gerekenler devam etsin denilirse, üçüncü dünya ülkesi olacağımızı düşünüyorum. Parçalanma ve dağılma riskimiz yüksek. Ülke samanlık. Güneş yükseliyor ve o samanlık alev alacak. Yanacağız. Bu konuyla ilgisi sadece yolsuzluk değil Discord, Roblox, PayPal gibi küresel platformların sürekli kapanması ve erişim engelinde kalması da önemli bir problem. Sayısala özgürlükçü bir yaklaşım şart. Veri Bakanlığı gibi kurumlar şart. Bu kurumların kurulabilmesi için israf olmamalı. Bu da iktidarın değişimine işaret ediyor.
Bence bu batının Avrupa kanadı, hep çok yanlış yere fon aktarıyor. Avrupa aptal, bağnaz ve yobaz olmasaydı bugün tutsak edilen, uç anlayış propagandası yaptıkları Kemalist Türkçü düşüncenin yanında olurdu. Kazan kazan ilişkisini ve hakkı hukuku en iyi uygulayacak insanları düşman görüp onlara savaş açmazdı. Ve bu sebeple hep kaybediyorlar.
Sizi serbest bırakmaya mecburlar. Sadece bu ülke için değil, dünya için de önemlisiniz. Doğrusu etki alanı kıymetli. Muhtaçlar. Yani, 'benim micro sorunum, macro problem çözüyor' anlayışının hakim olduğu düzende, milliyetçi güç şart.
Bilmiyorum, kahin değilim. Yaşadığımı, yaptıklarımı, beklemek zorunda kaldıklarımı biliyorum. Düşmanımı tanıyorum. Hep iktidar olayım tayfası, iki sene önce uyarımı dinleseydi; beni de ülkeyi de yakmazdı. Sıfır bilimsel kafalar yüzünden kritik eşikleri ya kaçırıyor, ya elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. Ancak %100 haklı olduğumuzu tarih hep gösterdi. Bu sefer inanıyorum. Bizi duyacak ve anlayacaklar.
'Madem 12 yıl Ümit Özdağ'da bir şey değişmedi. Ne olacak ki, oldum üye! Nasılsa tüm yollar çıkıyor; Zafer Partisi'ne.' diyerek üye oldum ben. Bizler tutarlı ve öngörülü insanlarız. Tarih haklı duruşumuzu bir kez daha altın harflerle yazacaktır. sadece söylemde değil, uygulamalı bir biçimde halkın yanında varlık göstermeyi de başarırsak iktidar olmakta hiçte zor değil.
Sizi istedikleri kadar tutsak etsinler. Tarihte haklı ve doğru yerde durmanın övüncüyle dün Çağlayan'da, Silivri'de yanınızda varlık gösterdim. Bugün bu mektubu sizin huzurunuzda Yüce Türk Milleti'ne arz ederim.
Saygı ve Sevgilerimle, Esenlikler
Kani Fatih TURHAN
12.02.2025
Comentarios