top of page

Dahiler ve Yavşaklar

Yazarın fotoğrafı: Kani Fatih TurhanKani Fatih Turhan



Dahi olmak güzel bir şey sanıyoruz. Çocuklarımızın böyle olmasını umuyor ve olduğuna dair belirti gördüğümüzde seviniyoruz. Hava bile atıyoruz.


Bilgi sahibi olduğunuzda o bilgiyi kullanamadığınızda sahip olduğunuz ızdırabı düşünün. Bu ondan kat kat acı verici bir şey.


Okuduğum tüm dahilerin sosyal hayatları sorunlu. Düşünsene sürekli, her an tetikte olan bir beyinle yaşıyorsun. Hızlı karar veriyorsun, öngörülemez seviyede yasalara karşı çıkarak başarılı oluyorsun. Bunu yapabilen bir beyin duramaz. Sürekli beslenir, sürekli algılar ve yaratır.


Hiç durmayan bir kafa ile bir noktadan sonra amaç edinip ona ulaşamazsan delirirsin. Çoğu da deliriyor. Ya da biz öyle konumlandırmayı tercih ediyoruz.


Şu küçük aklımızla biz bile işsiz kalınca şaşırıyoruz. Boşlukta hissediyoruz. Öyle bir beynin şüphesiz zor, ama bitmeyen anlamlılıkta amaca ihtiyacı vardır. Değerlendirilmesi şarttır.

Bir de bu insanlar toplumda farkedildiklerinde önce övgüye sonra sıradanlaşması için değersizleştirilmeye çalışılmış hep. Yani onlardan beklenti içine girip mucizeler yaratmasını bekleyerek onların tökezlemelerinde deli olduklarını düşünmek için fırsat aramışız. Acizlik mi, evet. Aciz olmadığımızı iddia da edemeyiz.


Bu insanların kendilerine has duygusal yapıları var. Dünyalarında geliştirdikleri değer yargıları. Bu bize ters geldiğinde yine onları delilikle suçlamışız.


Ben, hiç dahi ile tanıştım mı bilmiyorum. Çok zeki insanlar tanıdım ama dahi olduklarını düşüneceğim bir duruma şahit olmadım. Nasıl anlarım bunu da bilmiyorum. Yeteneğin kokusunu alırım. Yanılmadım da. Dahiler başka bir durum. Bildiğim, dahiler için yaşanmış sonuçlar üzerinden yorum getirebilirim. Öngörülülük ve taktik zekaları benim için onları dahileştiren nedenlerdir. Bunun içinde sonuç görmem lazım.


Sadece bildiğim bir şey var, dahi olmadığı halde öyleymiş gibi davranılan ve buna inandırılarak dünyanın içine eden insanların güçlü olduğu bir dönemdeyiz. İçine eden bu şizofrenler mi, onları bu noktaya getiren yavşaklar mı bilmiyorum.


Zeki olmak güzel bir şey. Zekilik sınırları nerden sonra aşar bilmem ama biri birgün bana dahiymişim gibi davranırsa ona yavşak gözüyle bakacağım kesin. Olursa, dahi bir çocuğum, ona da bunu öğütleyeceğim. Sonuçta kim yavşak, her zaman bilemiyoruz. Yavşaklarında çocuğu olur ve o yavşaklar çocukları için seni de delirtebilir diyeceğim ona..


Buradan ne ders çıkartırsınız bilmem, ben uyarmış olayım. Ortada dahiymiş gibi gezen veya gezdirilen herkese saygı duymayın. Önce bakın yanındaki yavşak mı diye. Muhtemelen yavşaktır, o zaman ne tür bir yavşak? Burası önemli ;) ..

Comentarios


bottom of page